FUNDA MARAL KİMDİR?
1971 Antakya doğumluyum Uludağ Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Siyaset Bilimi bölümünden mezun oldum uzun yıllar özel sektörde mali işler müdürlükleri yaptıktan sonra 2005 yılında Mali Müşavirlik meslek ruhsatımı ilk hakkımda derece ile alarak bağımsız olarak Funda Maral Mali Müşavirlik ofisimi işletmeye başladım.
2006 – 2008 yılları arasında İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) tarafından Büyükçekmece İlçe temsilci yardımcılığına atandım ve yine aynı dönemler için TÜRMOB ( Türkiye Muhasebeciler Mali Müşavirler Odaları Birliği) Delegeliğine seçildim. 2008 yılından bu yana Büyükçekmece CHP Kadın Kollarında partim adına pek çok saha ve ocak çalışmasında kapı kapı gezerek siyasi çalışmalara katıldım. Partimin benden talep ettiği veya benim gördüğüm lüzumlar üzerine tüm yerel ve genel seçimlerde sandık görevlisi, müşahitlik, kat ve okul sorumlusu olarak görevler aldım ve bu görevleri layıkıyla yerine getirdim.
2008-2010 yılları arasında Çağdaş Muhasebeci ve Mali Müşavirler Derneği’nde sosyal ve kültürel işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptım görev sürem boyunca LÖSEV ve Bakırköy engelliler Derneği ile birlikte pek çok yardım ve yemek organizasyonu düzenleyerek bu kuruluşlara maddi kaynaklar oluşturdum.
2011 yılında Büyükçekmece Mimarsinan Musiki Derneği’nin Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olarak dernek saymanı olarak başladığım göreve 2016-2019 döneminde başkanlık görevini devraldım görev sürem boyunca başta Almanya Hamburg ve Yunanistan Drama olmak üzere pek çok yurt dışı ve yurt içi şehirlerde konserler düzenledim ve yönetim kurulumla gerçekleştirdim. Bu konserlerden kardeş şehirlerimizde kardeş korolarımızın oluşmasına vesile oldum Kültür Sanat köprüleri kurdum. Aynı dernekte başkanlığım döneminde Bir de tiyatro kulübü kurarak Lüküs Hayat müzikalinin Dernek üyelerimizce İstanbul’un değişik ilçelerinde sahnelenmesini sağladım.
2014 yılında Büyükçekmece Rotary Kulüp üyesi oldum Meslek Hizmetleri Komitesi Başkanlığı görevini yürüttüm. 2016 yılında sosyal sorumluluk duygusu yüksek yardımsever iyilik yapma istek ve kararlılığında 41 arkadaşım ile İstanbul Batıköy Rotary Kulübünü kurdum. Bu kulüple pek çok fark yaratan etkinlik ve projenin yanında 8 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz yüzlerce Ramazan erzak Kolisini kapı kapı ve kurumsal dağıtımlar yaparak bugünlere gelmiş bulunmaktayız.
2019 yılında İstanbul Sanat Gezginleri Derneği’ni kurarak halen başkanlık görevini yürüttüğüm bu dernekte 3 koro ve bir ritim grubumuzda Türkiye’nin değişik İllerinde ve İstanbul’un ilçelerinde konserler vererek toplu sanatsal seyahatler ve geziler düzenlemekteyiz. Hayatı sanatı müziğin Evrensel dilini kullanarak yaşamayı hayat düsturumuz haline getirdik. Bir hayalimde Türkiye Büyük Millet Meclisinde çok sesli demokrasi korosunu kurarak eskiden sarayın müziği olan Türk sanat müziğini halkın meclisinde canlı icra edebilmek ve yine Türk halk müziği Türkiye Büyük Millet Meclisi korosunu kurarak Türkiye’nin değişik illerinden gelen her yöreden milletvekilleri ile halk korosunu meclis çatısı altında Cumhuriyet Halk partisinin Milletvekili olarak gerçekleştirebilmek.
Mesleğini çok severek yapan bir mali müşavir olarak halen danışmanlığını yaptığımız iş adamlarımıza ve ofis çalışanlarıma e-Ticaret e-İhracat e-Fatura konularında şahsen eğitim seminerleri vermekteyim. İş dünyasını Devrim niteliğinde olan dijitalleşmenin ticarete adaptasyon sürecini hızlandırmak amacıyla bu eğitimlerime Üçer aylık periyotlar halinde devam etmekteyim. 18 yıldır bağımsız olarak çalıştığım kapısı olmayan açık ofis çalışan bir Mali Müşavir olarak makamında oturmaktan pek hoşlanmayan bir insan olarak çarşıda pazarda sokakta halkla esnafla iç içe olmayı seviyorum. Araç dahi kullanmadan işine gelip giden bir iş kadınıyım. Halktan kopmayan bölgesinde sahada çalışan 3. bölgeyi tanıyan bu bölgenin sorunlarını iyi bilen bir vekil olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapma idealindeyim.
Şu anki Mesleğimi Cinsiyetim belirledi Kadınların önündeki en büyük kota cinsiyetleridir üniversiteden mezun olduğum yıllarda kamu yönetimi bölümünden bizlerle aynı diplomaya sahip olarak mezun olan erkek arkadaşlarımız güle oynaya bu sınavlara girerken Biz kızlar sırf cinsiyetimizden dolayı bu sınavlara yasa gereği alınmıyorduk daha sonradan bu haklar verildi Lakin o zaman da 26 yaşından gün almamış olma şartına takıldım. İyi ki Atatürk gibi bir lider bu ülkeden geçmiş kadınlar Atatürk’ün vefatından sonra kişisel hakları ile ilgili konularda bir arpa boy bile yol kat edememiş Hatta gerilemiştir. Gerilemeye de devam ediyor. Bu gidişat kötü bir gidişattır uzun vadede telafi edilemez sonuçlar doğurur. Atamızın bizler için uzun uğraşlar ve savaşlar vererek elde ettiği hakları tüm kadınlarımız sonuna kadar kullanmalıdır. Çünkü Kullanılmayan haklar rafa kalkar. Cinsiyet kotası pek çok partinin tüzüğü ile uygulansa da günümüzde artık teşvik edici olmaktan çıkışmış kadınların önündeki büyük engellere dönüştüğünden kaldırılma zamanı gelmiştir. Siyasette eşit temsilin kotalarla oluşturulamayacağı görüldüğünden zihniyet reformları ile mümkün olacaktır
Ekonomi bizim işimiz sloganı ile kastım bir kadın olarak ekonominin mutfakta başladığını biliyorum Bir kilo kıymadan 5 -6 çeşit yemek yapan ev hanımlarımızın, annelerimizin en iyi Ekonomistler olduğunu düşünüyorum. Ekonomi bizim işimiz derken Mali Müşavir olarak biz meslek mensuplarının her ay düzenli bir şekilde verdikleri beyannameleri kestikleri vergi tahakkuk fişlerinin devlet bütçesi hazineye olan katkılarının ne kadar önemli ve değerli olduğunu biliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ne kadar çok meslek mensubu olabilirsek yasama organında henüz kanunlar yapılırken müdahil olma katkı sunma teklif verme ve geriye dönüşümü imkansız bazı durumların önüne geçme arzusundayım. İş dünyası ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında köprü kurup en yakından canlı olarak sorunlara şahit olan bir mali müşavir olarak mecliste sunacağım katkıların farkındayım Türkiye ortalamasında belediyelerdeki meclis üyesi kadın sayısının %3 olduğunu düşünürsek 2014 yerel seçimlerinde 4 kadın meclis üyesine seçilebilir sıralarda yer vererek meclis ortalamasında kadın üye sayısını %24’e çıkaran Belediye başkanım Sayın Dr.Hasan Akgün’e buradan teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Yeterlimi? Elbetteki yetmez %50 leri bulana kadar bu samimi gayretler devam etmelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kadın koltuk dağılımının partimizde %11, Meclis genel ortalamasında %17 olduğunu düşündüğümde Türkiye ortalamasına Belediye meclislerinde yüzde %3’lük dilime girebilmiş bir kadın olarak şansımın çok da az olmadığını biliyorum. Başaracağız. Hep birlikte. Bu seçim ne bir parti, ne bir lider, ne de bir kişi seçimidir. Bu seçim bir rejim seçimidir 14 Mayıs’da Türkiye geleceğini oylayacak. Ya demokratik parlamenter sisteme geçişi onaylayacak ya da Monarşik Teokratik bir yapının devamına oy verecek 15 Mayıs’ta dış basın şöyle yazacak Türkiye Cumhuriyeti; “Cumhuriyetçi parlamenter sisteme dönmek istemiştir” Ya da Türkiye ?”Monarşik ve Teokratik yönetilmek istiyor. diyecekler bu geçiş sandıkla olduğu için kansız olacak sandıktan çıkan sonuca saygı gösterilmesi istenecek. Özellikle gençlerimizin kadınlarımızın 14 Mayıs seçimlerinin gerçek yönünün bu kısacık sürede anlatılması gerekmektedir şu andan itibaren kaybedecek bir dakikamız bile yoktur. Tüm çok önemli işlerimizi hızlı bir şekilde halledip insanlarla yolda yolakda kahvahanede dolmuşta arkadaş dost sohbetlerinde birebir görüşerek bu durum anlatılmalıdır. Cumhuriyeti savaşarak kuran tüm atalarımızın ruhu için bizler bugün bunu yapmalyız. Buda bizlerin boynumuzun borcudur .
Şahsen benim;
Hiçbir mal varlığım babadan kalma olmayıp, kendi diş tırnak emeğimle mesleğimden kazandığım her kuruşu helâl parayla yaptığım aldığım evim, yazlığım, arabam ve kendime ait mülkiyeti kendime ait ofisim ve bu ofisin içinde mutlu çalışanlarım var benim. Ve bundan sonraki hayatında Maddi manevi tatmine ulaşmış Bir iş kadını olarak tek bir hedef için çalışacağım O da bu ülkenin genç kızlarımızın geleceğimiz olan kadınlarımızın özgürlüğü ekonomik özgürlüğü için olacaktır Bu sebepten dolayı “ŞAYET MİLLETVEKİLİLİ SEÇİLİRSEM VEKİLLİK MAAŞIMIN TEK KURUŞUNA DAHİ DOKUNMADAN KIZ ÇOCUKLARININ EĞİTİMİNİN KARŞILANMASINA BURS OLARAK BAĞIŞLAYACAĞIM.” buradan sizlere aktarmak istiyorum. Geleceğimizin Atatürkçü iş kadınlarımızı ve annelerini yetiştirmek toplumu ekonomik olarak güçlü kadınlardan oluşturmak kadının en temel hakkı olan özgürlük hakkını eline vermek ana gayemdir. Devlet Üniversitelerinde okuyan dar ve orta gelirli ailelerin tüm kız çocuklarımızın tüm eğitim masraflarının devlet tarafından karşılanabilmesini sağlayacak yasaları yapmak ve yaptırmak en temel hedefim olacaktır. Bu sayede kadına yönelik tacizin, tecavüzün, şiddetin önleneceğine ve bu sorunların en temelinden kökten halledileceğine inancım tamdır. Toplum olarak okumak isteyen tüm kız çocuklarımızın her türlü eğitim masrafını devlet olarak karşılamak durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet laik demokratik çağdaş bir hukuk devleti olmasının yegane temellerinden biri budur.